SmashingConf Barcelona'nın Ardından
Smashing Magazine tarafından 20-21 Ekim 2015 tarihlerinde Barselona'da düzenlenen Smashingconf Barcelona'ya Çiçeksepeti çalışanları olarak biz de katıldık. Barselona'nın en önemli tarihi zenginliklerinden biri sayılan müzik sarayının (Palau de la Música) büyüleyici atmosferinde gerçekleştirilen organizasyona 500'e yakın UI/UX tasarımcı ve developer ile farklı disiplinlerden 13 önemli konuşmacı katıldı.
Etkinlikler, konferanstan bir gün önce Elisava Design School'da düzenlenen atölye çalışmaları ile başladı. Çalışmalar kapsamında Smashing Magazine kurucusu Vitaly Friedman'dan "Responsive Design, Clever Tricks ans Techniques" ve "Marko Dugonjić'ten Responsive User Experience" eğitimlerini alma fırsatı yakaladık.
Katıldığım çalışmanın ana konusu olan Responsive Design ile ilgili olarak Vitaly, gün boyu süren eğitimde değerli bilgiler aktardı. Hazırlamış olduğu 3000'den fazla slide ile oldukça yoğun ama keyifli bir gündü.
Vitaly, responsive design sürecinde karşılaştığımız ya da karşılaşılabilecek pek çok problemin çözümü konusunda katılımcılardan çözüm beklerken bir yandan kendi çözümleri ve kullandığı araçlardan bahsetti. Standartlaşmış bazı komponentlerin (Örn. Hamburger menüler, Carousel, Arama kutuları) mobil kullanımda UX açısından avantaj ve dezavantajları hakkında önemli bilgiler verirken bir yandan özellikle Web fontlar, Font ikonlar, SVG kullanımı, responsive imajlar, performans, Flexbox, modern tekniklerin Explorer'a yönelik çalışmaları gibi pek çok front-end konusuna da değindi.
Smashing Magazine'in optimizasyonunu konu aldığı bölüm ise en ilgi çekici sunumlarından biriydi. (Bu konudaki bir makaleyi http://www.smashingmagazine.com/2014/09/improving-smashing-magazine-performance-case-study/ adresinden okuyabilirsiniz.) Son trendleri kavramak ve kullanım örneklerini görmek açısından harika bir deneyimdi.
Konferans 1. gün
İlk gün CSS Tricks ve Code Pen siteleri kurucusu Chris Coyier'in @chriscoyier "The Wonderful World of SVG" isimli konuşmasıyla başladı. Chris, kullanımı her gün artan SVG üzerine bir konuşma yaptı. Özellikle SVG ikon sistemleri ve SVG ikon sprite kullanımı, SVG optimizasyonu ve PNG fallback yöntemlerini anlatması bakımından her front-end developer için ilgi çekici bir konuşmaydı.
Chris'in ardından ikinci konuşmacı Jina Bolton @jina idi. "Living Design Systems" isimli konuşmasında Jina, salesƒorce ‘Lightning design system’ hakkında bir konuşma yaptı. Front-end developer'lar ve tasarımcılar için ilgi çekici bir konu olan "style guide" kullanımından ve bu tarz tasarım sistemlerini kullanırken karşımıza çıkabilecek sorunlardan bahsetti.
Büyük ölçekli projelerdeki iş akışı ile style guide'ların sürdürülebilirliği hakkında güzel ipuçları içeren bir konuşmaydı. Ayrıca bir ilgi çekici konu da, Çiçeksepeti'nde de kullanmakta olduğumuz ve front-end standardı hale getirdiğimiz BEM (Block Element Modifier) isimlendirme sisteminin kullanım örneklerinden bahsedilmesiydi.
Günün ilgi çekici konuşmalarından biri Patrick Hamann'ın @patrickhamann "Embracing the Network" isimli konuşmasıydı. Patrick, performans konusuna yoğunlaştığı konuşmasında, geçmiş yıllarda The Guardian ve Financial Times web sitelerinde edindiği tecrübeleri aktardı.
Benim için günün en vurucu konuşması, teknik konulara değinilmeyen, gayet duygusal bir konuşmaydı. Son zamanlarda sosyal medyada epey popüler olan tipografi ve kaligrafi ustası Seb Lester (@SebLester), yaptığınız işlerin size nereden nereye getirebileceği ile ilgili motivasyon dolu bir konuşma yaptı. Açıkçası ben "Peace, Hellfire & Outer Space" isimli konuşmanın içeriğinden bihaberdim ve tam bir sürpriz oldu benim için.
Seb Lester'ın ardından Joe Leech @mrjoe, UX konulu bir konuşma yaptı. İstatistik verileri ile tasarım kararları almaktan ve ufak değişikliklerin dönüşüm oranında yaratabileceği büyük etkilerden bahsetti.
Günün son konuşmacısı Brendan Dawes @brendandawes idi. Kendini kısaca tasarımcı olarak tanımlayan bu adam, muhtemelen günün en çatlak konuşmacısıydı. http://www.brendandawes.com adresinden çılgın projelerini incelemenizi öneririm.
Konferans 2. gün
Konferansın ikinci gününden beni etkileyen ilk konuşma Booking.com'dan Zoe Gillenwater'ın @zomigi "Enhancing Responsiveness With Flexbox" isimli konuşmasıydı. Zoe sıkça karşılaştıkları layout senaryolarına flexbox ile nasıl daha basit çözümler getirdiklerini ve fallback senaryolarını anlattı. Flexbox'a giriş niteliğinde oldukça öğretici bir konuşmaydı.
Bir sonraki konuşma Espen Brunborg @ebrunborg isimli tasarımcınındı. Basit el çizimi slide'larıyla desteklenmiş konuşmasında günümüz Internet'inin yaratıcılığı öldürüp öldürmediğini sorguladı. Herkes tarafından benimsenmekte olan istatistiki verilere dayalı UX alışkanlıklarının (Örn: hamburger menülerin faydasızlığı, carousel kullanımından kaçınmak gerektiği) tüm siteleri birbirine benzemeye ittiğini savundu. Dergi tasarımcılığından gelen Espen, günümüz web tasarım sürecinde içeriğin genelde tasarım bittikten sonra eklendiğini ve bunun sürecin doğasına tamamen ters olduğundan bahsederek kurallara fazla da takılmamak gerektiğini savundu.
Espen'in güzel konuşmasından sonra bence bu günün en etkileyici konuşması Andrew Tider @AndrewTider ve Jeff Greenspan'den @JeffGreenspan geldi. Reklam kökenli ikilinin iş dışındaki kendi projeleri oldukça provoke edici. Çok ses getiren bu projeleri hayata geçirirken karşılaştıkları zorlukları nasıl yendiklerini öğrenmek oldukça motive ediciydi ve herkese hitap etti.
Konferansın son konuşmasını karizmatik sunumuyla Andy Clarke @Malarkey yaptı fakat ne yazık ki havalı takım elbisesinden başka hiçbir şey kalmadı aklımda.
Smashingconf Barcelona'yı böylece noktaladık. Her anlamda kusursuz bir konferanstı diyebilirim. Farklı kültürlerden yeni insanlarla tanışmak, bir yandan Barcelona'yı keşfetmek herkes için heyecan verici bir tecrübeydi. Umarım yakın gelecekte ülkemizde de bir SmashingConf düzenlenir.
Konferanstaki hemen hemen tüm slide'lara aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz: http://lanyrd.com/2015/smashingconf-barcelona/coverage/